Nedir hayatın anlamı? Bir erkeğin eline ekmek almaya başlaması mı? Bir kadının anne olması mı? Bir oyun mu bir masal mıdır ki bu hayat kazananlar var, kaybedenler var; gülenler var, ağlayanlar var; mutlu olanlar var mutsuz olanlar var… Aslında hayat budur işte, dedirten şeyleri yaşamak mıdır hayatın anlamı? Böyle sürüp gider hayattan anlayanların ve anlamak isteyenlerin soruları…
Nedir hayatın anlamı? Bir beyaz kâğıt gibidir aslında. Sen ne yazmak istersen o görünür kâğıtta. Eğer mutlu sonla biten bir masal yazmak istersen ne güzel gelir o masal kahramanlarına hayat. Onlar için hayat ne güzeldir. Bunun içindir ki yüzleri hep güler. Bir de resim yapılabilir o beyaz kâğıda. Belki mutluluğun belki umutsuzluğun resmi. Mutluluk resmiyse yapılan ne âlâ; ama umutsuzluksa resimdeki söylenilir hayata. İnsanoğlu bu, şükretmez ki yaşadıklarına, şükretmez ki elinde olanlara…
Nedir hayatın anlamı? Kimilerine göre sevdiği sevgilidir; kimilerine göre ailesidir, çocuklarıdır. İnsan hayatı anlamak için ne kadar uğraşıyor acaba ya da uğraşıyor mu? Kiminin parası var umursamaz gerisini; kiminin derdi var arar tesellisini. Tok açın halinden ne anlar? Zaten anlasa bu düzen biraz olsun düzelmez mi?
Nedir hayatın anlamı? Bütün bu sorulanlara cevap vermek mi? Yoksa aldırmayıp kendi halini yaşamak mı? Aslında hayat bunlardan haberdar olmaktır. Hayat sevmeyi de sevilmeyi de bilmektir. Hayat dertlere sabredip üstesinden gelmektir.
Aslında hayat Allah’a yönelmektir…
alıntıdır.
